Şer’an koca, karıya küfüv olmalı(*), yani birbirine münasib olmalı. Bu küfüv ve denk olmak, en mühimmi diyanet(**) noktasındadır.
Lem’alar 197
Başka önemli bir denklik ölçüsü de seciyeten (ahlâken) denk olmaktır ki, o da şöylece ifade edilir;
…küfüvv-ü şer’î tabir edilen, birbirine seciyeten ve diyaneten liyakat bulunmadığından daha ziyade azab çektirir. Ve bilhâssa terbiye-i İslâmiye haricinde, müslüman namı altında olanlar, imandan gelen hürmet ve merhamet-i mütekabileyi bulamadıklarından bütün bütün saadet-i hayatiyeyi mahvediyor, Cehennem azabı çektiriyor.
Kastamonu Lahikası 252
Bu noktalara dikkat edilmediği takdirde çekilecek sıkıntılarda göz ardı edilmemelidir.
Küfüvv-i şer’îye dair asr-ı saadetten bir misal;
“Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın hizmetkârı veya “oğlum” hitabına mazhar olan Zeyd (R.A.), rivayet-i sahiha ile itirafına binaen, izzetli zevcesini kendine manen küfüv bulmadığı için tatlik etmiş. Yani: Hazret-i Zeyneb, başka yüksek bir ahlâkta yaratılmış ve bir Peygambere zevce olacak fıtratta olduğunu, Zeyd ferasetle hissetmiş ve kendisini ona zevc olacak fıtratta kendine küfüv bulmadığından, manevî imtizaçsızlığa sebebiyet verdiği için tatlik etmiştir. Allah’ın emriyle Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm almış…”
Mektubat 28
(*)“…koca, karıya küfüv olmalı”yla en asgari erkek, kadına denk veya ondan üstün olmalı hakikati nazara verilir. Yoksa ondan aşağı olmamalıdır. Zira Nisâ sûresi 34. âyet-i kerime de geçen erkeğin hâkimiyeti en asgari kadından üstün veya ona denk olmasıyla mümkün olabilir.
(**)
Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
“Kadın dört hasleti için nikahlanır: Malı için, haseb ve nesebi için, güzelliği için, dini için. Sen dindarı seç de huzur bul.”
[Buharî, Nikah 15; Müslim, Rada 53, (1466); Ebu Davud, Nikah 2, (2047); Nesâî, Nikah 13, (6, 68)]